Şırnak, Güneydoğu’nun Habur kapısıyla Irak’a sınır olan bir şehridir. Siirt’in ilçesiyken il konumunu kazanmış olan kentin adı – Nuh Peygamber’in ilk yerleştiği şehir olduğu iddiası üzerine – Şehr-i Nuh sözcüklerinden gelmektedir.
Şırnaklı ailelerin geçim kaynağı tarım ve ticarettir. Bölgede buğday, mercimek, arpa, üzüm ve pamuk yetiştirilir. Köylerde ise hayvancılık yapılır. Şehrin doğallığından hiçbir şey kaybetmemiş süt ve süt ürünleri, yün ve tiftiği ayrı bir değere sahiptir. Şırnak’ta dokumacılık da gelişmiştir. Şırnak şalı ve Beytüşşebab kilimleri dünya çapında tanınmaktadır. Şırnaklılar evliliklerde tıpkı diğer Güneydoğu illeri feodal yapıyı korur. Erken evlilikler değişmeyen bir Şırnak gerçeğidir. Aşk evliliği ise neredeyse yok gibidir. Şırnaklı genç kızların çok azı aşık olduğu erkekle evlenebilmektedir. Bunu başaran çiftler, şehrin en mutlu çiftleri sayılabilir.
Dertlerin unutulduğu an…
Şırnak terörün yaraladığı bir şehir olmasına karşın düğün törenlerinde tüm dertlerini unutur, sosyalleşir ve eğlenir… Düğün halayında kadın erkek ayrımı yoktur; kısıtlama, sınırlama, yargılama yoktur. Sadece dans ve müzik vardır. Şırnaklılar uçsuz bucaksız düğün halaylarında, rengarenk giysilerle, kadınlı erkekli, neşe içinde dakikalara yorulmadan oynarlar.